Salı, Kasım 15, 2005

Blog'un Babasi



Bu adam Jorn Barger , Belki de bircogumuz onun adini duymamisizdir ya da bunu arastirmak benim bugun aklima geldi , merak ettim ilk blog sayfasini hazirlayan kim ya da blog olayini internete kazandiran kim ?

Jorn Barger , Aralik 1997'de yazmis ilk blog sayfasini , sekizinci yildonumune ise cok az kaldi .

Hatta blog sayfalarindan birindeki bir yorum da ''belki ilk blog yazildiginda henuz dogmamis bloggerlar vardir gunumuzde ''

Cok zekice ve yaratici bir fikir , benim icinse icimde hicbirsey kalmasin diye kullanilabilecek bir web olayi , ayrica son zamanlarda ne ararsam arayayim , illaki blogger search'te de bir ariyorum .

Perşembe, Kasım 10, 2005

Renkliler Beyazlar



Buz mavisi bir kotum vardi benim , Iyi de para saymistim alirken , ilk yikamada kipkirmizi bir t-shirt'un rengini birakmasindan sonra alacali bulacali pembe bir kot haline donmustu . hala dolabimda duruyor bir kere bile giyemedim yikandiktan sonra , Bir de Stefanel'den gri bir uzun kollu t-shirt almistim o da su anda adini bilmedigim bir renge donmus durumda ( boyle lila mor pembe arasi ) , annem toz bezi yapti . Bunun gibi kisa hikayeler cok hayatimda , Araya karisanlarin sonucu :)

Bu kirli torbasi tam bana gore , Internette baktim fiyati 40$ civarinda , pahali bir urun ama aynisini yapicam bir sekilde ,

Shower-Shower


Sizi bilmem ama benim temiz banyo-WC takintim vardir . Ailemle beraber yasadigim icin oralarin temizligiyle annem ilgileniyor , yani aslinda oralarin temizligi benim basima dert diil . Ancak bu urun benim cok dikkatimi cekti , Hayati kolaylastiran teknolojilere hergun bir yenisi ekleniyor. Pille calisan Shower-Shower siz dusunuzu aldiktan sonra tek dugmeyle banyonuzu temizliyor . Cok super dusunulmus , yanliz yasasaniz bile dusunuz her adim attiginizda tertemiz . Bi de bulasik makinesindeki temiz bulasiklari yerlestiren bir alet cikarsalar , ya da camasir makinesindeki temizleri serip toplayip utuleyen katlayan ve yerlestiren alet , ... O da olacak umutluyum ...

Shufflesome



Bilindigi uzere i-pod furyasi artan bir hizla devam etmekte , Hemen suracikta bir genelleme yaptim kafamda , bir urun cok populer oluyor , herkes almaya basliyor ve sonrasinda da artik kisisellestirmeye gidiliyor . Iste i-pod'un populer olmasini firsat bilenlerin beslendigi bir site Rengarenk , civil civil i-pod skinleri ... Teflon vinyl stickerlar, on -arka-yan yuzeyleri kapatacak sekilde dizayn edilmis ...Bu sitede kendiniz tasarim olusturabiliyor , yapilan tasarimlara oy verebiliyor , satin alabiliyorsunuz.

Solar Charger


Bircogumuz icin sarji biten aletler sorundur , en azindan benim icin oyle , ozellikle de uzun yolda , disarda.. Soldius gunes enerjisiyle calisan bir sarj aleti yapmis , ve bu alet 250'den fazla cep telefonu modeliyle ve i-pod ile uyumlu calisabiliyor. Havanin durumuna gore de 3-4 saat icinde telefonunuzu full olarak sarj edebiliyor. Sadece cep telefonu uyumlu kitiyle satin almak isterseniz 89$ ama i pod uyumlu kiti de ekletmek isterseniz 110 $ Ben zaten Adana'li oldugum icin oldum olasi Gunes enerjisiyle calisan herseyi sevmisimdir .

Pazartesi, Ekim 24, 2005

ALINTI

"Bunu Alex Graveley'den gördüm.1. En yakınınızdaki kitabı alın2. 123'üncü sayfayı açın3. Beşinci cümleyi bulun4. O cümleyi bu talimatlarla birlikte günlüğünüze yazın5. Etrafınızdaki en karizmatik kitap için aranmayın. Gerçekten yanınızda ne varsa onu yazın"

Benim en yakinimdaki kitapta besinci cumle: '' Bizim oralarda kutsal olanin Buyuk Onder'in bedeninde vucut bulduguna inanilir..."

Kitap:Fedailerin Kalesi''ALAMUT''
Yazar: Wladimir Bartol

Boyle seyler sadece ulkemizde olmuyor demek ki :)

Romanya’da bir mahkum tanrıya karşı dava açtı.
20 yıllık hapis cezasını çeken mahkuma göre, defalarca şeytana uyduğu ve sonunda yakalandığı için, tanrı, ve onun yeryüzündeki temsilcisi katolik kilisesi sorumlu.
"Ben aşağıda imzası bulunan Pavel cennet sakinlerinden yüce tanrıya ve onun yeryüzündeki temsilcisi olan Romanya Katolik Kilisesi’ne karşı suç duyurusunda bulunuyorum!"
Geçenlerde Romanya’nın Macaristan sınırına yakın Temeşvar şehri adliyesinde savcılara iletilen dilekçe işte bu satırlarla başlıyordu.
Temeşvar hapisanesinde 20 yıllık cezasını çeken, ve daha önce de defalarca hapse giren çıkan Rumen mahkum Pavel sonunda usanmış ve bir türlü yoluna girmeyen hayatının hesabını sormaya karar vermişti.
Ben aşağıda imzası bulunan Pavel cennet sakinlerinden yüce tanrıya ve onun yeryüzündeki temsilcisi olan Romanya Katolik Kilisesi’ne karşı suç duyurusunda bulunuyorum!

Eğer hayatımızda birşeyler yolunda gitmiyorsa bunun bir sorumlusu vardı elbette.
Yıllardır hapisahanalerde çürüyen, hayatının en güzel dönemini dört duvar arasında geçiren Rumen mahkuma göre bunun sorumlusu yüce tanrıydı.
Mahkum Pavel’e göre nasıl olmasın ki?
"Ben" diyordu Pavel, "yıllardır tanrıya yakardım! Defalarca tövbe ettim! Beni suç işleme eğiliminden kurtarması için dua ettim! Her hafta olmasa da sık sık kiliseye gittim, papazların benden istediğini yerine getirdim, kiliseye para yardımı yaptım. Tek istediğim tanrının beni şeytana uymaktan korumasıydı! Ama yapmadı! Ben her defasında şeytana uydum! İşte şimdi de hapisteyim!"
Pavel dilekçesinde yüce tanrı tarafından işlenen ve suç duyurusuna temel oluşturan fiilleri de sıralıyor. Mahkum Pavel’e göre tanrı 3 ayrı suç fiili işlemiş durumda!
Bunlardan birincisi: "sahtekarlık". "Çünkü ben Tanrının vaadlerine güvendim, istediklerini yerine getirdim, ama o bunun karşılığında sözünü tutmadı", diyor Pavel.
Tanrının işlediği ikinci suç: "sahip olduğu gücü kötüye kullanma": "Tanrı", diyor Pavel, "sahip odluğu gücü kötüye kullanıyor. Beni şeytana karşı koruyabileceği halde korumuyor, suç işlemememe ve sonra da acı çekmeme izin veriyor."
Rumen mahkuma göre tanrının üçüncü suçu da "rüşvet kabul etme": "Suçlardan arındırmak için Tanrı, bu dünyadaki temsilcisi olan kilisesi aracılığıyla rüşvet kabul ediyor", diyor mahkum Pavel. "Eğer kiliseye para yardımında bulunursak bizi suçlarımızdan arındırıyor, bu rüşvet değil de nedir? "diyor Pavel.
İşte tüm bunları sıraladıktan sonra da tanrıdan ve onun temsilcisi katolik kilisesinden, Temeşvar adliyesi tarafından hesap sorulmasını talep ediyor.
Temesvar adliyesine gönderilen dilekçe büyük bir ihtimalle uygulamaya konulmayacak. Savcılığın gerekçesi de şöyle: "yüce Tanrıyı mahkemeye çıkmaya ikna etmek biraz zor olur".
Kaynak : BBC news

Salı, Ekim 18, 2005

Sanal Marangoz



Dincer Hepguler , dunyanin en populer bilgisayar oyunlarindan The Sims'in onemli tasarimcilarindan biri.
Oyunun adi The Sims , ABD Kokenli.Yetiskin oyunu olarak biliniyor ancak bu gunlerde cocuklarin da gozdesi. Dunyada oldugu gibi Turkiye'de de cok kisinin bilgisayarinin bas kosesinde yerini almis. Oyun Bir tasarim harikasi: Yasamin tum dekorlari esyalar, mobilyalar,giysiler,en ince ayrintisina kadar dusunulmus. Tasarimlarin pek cogunu ureten ise bir Turk, Dincer Hepguler .Sims oyunu ile ilgilenip de dunyada onu tanimayan yok.Cunku oyunun mobilyalarini tasarliyor Hepguler.
Ankara'da yasayan Hepguler aslinda bir hobikolik.1979 yilinda ODTU Isletme Bolumu'nden mezun olmus.Master tezi para piyasalariyla ilgili.Master tezi bitiyor ve hickimsenin yaninda calisamayacagina karar verdigi icin kendi isini kuruyor.Dort yil kadar insaat malzemeleri toptanciligi ve kucuk taahhut isleri yapiyor ama memnun degil.''Ticaret bana gore degildi ''diyor.
Henuz tartisilmaya basladigi yillarda internete merak salan Hepguler, ayni zamanda tahta isletmeciligi , metal isletmeciligi, fotograf banyolarindan cikardigi gumuslerle taki tasarlamaktan vazgecmiyor,Bir de bonzailer yetistiriyor.
Ve borsa, Hepguler'in borsa ile tanismasi tez asamasina rastliyor. Kagit alip satmaya baslarken borsa ile ilgili bir de web sitesi kuruyor ve basliyor finansal analizler yapmaya. O sirada esi Sims oyununa merak saliyor. Oynadikca da mobilyalarin cok cesitli olmamasindan sikiliyor ve esine teklif goturuyor. ''Oyunda cok az koltuk var.Benim oyunuma koltuk yapar misin ?'' Neden olmasin. " o zaman" diyor Hepguler " borsa sitemize ingilizce bir ek yapalim da bunlari siteye girenlere gosterelim''
Borsa web sitesinin server alanina o zaman para odemiyor Hepguler ama sitesine bir gunde 50 kisi yerine bin kisi girmeye baslayinca siteden kovuluyor.Site kapaninca bir server satin aliyor ve urunlerini o sitede sergilemeye basliyor.Ama bu kez de odedigi para siteye giris yapanlara yetmiyor. Daha dogrusu siteye o kadar cok kisi giriyor ki Hepguler'in odedigi para az gelmeye basliyor. Bu sekilde surduremedigini goren Hepguler , mobilya tasarladigi oyunla ilgili firmaya basvurmayi uygun goruyor.Sims'in firmasina '' beni misafir eder misiniz ?'' diyor. Onlar da bir yer gosteriyorlar Hepguler'e .O kadar cok kisi giris yapiyor ki deneme asamasinda .. Ilgi fazla olunca neden misafir etmesinler ?
Sitede urunler yer almaya baslayinca Moon Tarikati'nin sitesi teklif veriyor. Bu kez iki sitede birden yer almaya basliyor. Moonsims 'in kendisine actigi dh-sims-site'de urunlerini ucretsiz gosteriyor. Diger sitede ucret karsiligi calisiyor. Ucretsiz olarak calsitigi sitede sadece bir bagis kutusu var , diger sitede ise ayda 20 tasarim icin 1000 $..
Heoguler bu gune kadar yuzbinlerce mail almis. Zaten her iki siteyi inceleyince de en fazla tiklanan ve en fazla yildiz alan tasarimcilar arasinda oldugu acikca goruluyor. Hepguler'in belirttigine gore bu oyuna mobilya tasarlayan yaklasik 100 kisi varmis dunyada . Hepguler'in ise bu kisilerin arasinda ilk 10'a girdigi soyleniyor.
Kaynak: Forbes Turkiye


Google da en cok aranan kelimelerin ulkelere gore Agustos 200 5 icin sonuclari :)
Brezilya
1.folclore brasileiro
2.receita federal
3.dia dos pais
4.bob esponja
5.xuxa
6.evanescence
7.ferrari
8.bob marley
9.brasil
10.flamengo
11.curupira
12.origami
13.star wars
14.os incriveis
15.leonardo da vinci

Sili
1.la cuarta
2.avril lavigne
3.my chemical romance
4.bob esponja
5.reggaeton
6.ronaldinho
7.evanescence
8.tarot
9.padre hurtado
10.south park
11.harry potter
12.isla de pascua
13.star wars
14.winnie the pooh
15.cueca

Finlandiya

1.big brother
2.irc galleria
3.miniclip
4.bodom
5.treffit
6.crazy frog
7.vuokra-asunnot
8.jatkoaika
9.maahanmuuttajakoulutus heo
10.firefox

Fransa
1.michelin
2.air france
3.lequipe
4.lost
5.pmu
6.boursorama
7.jessica alba
8.castorama
9.angelina jolie
10.plus belle la vie
11.immobilier
12.harry potter
13.decathlon
14.zidane
15.top model 2005

Turkiye
1.�sym
2.galatasaray
3.ssk
4.osym
5.turkcell
6.fenerbah�e
7.milliyet
8.r�ya tabirleri
9.g�zel s�zler
10.kpss
11.diyanet
12.fanatic
13.h�rriyet
14.paris hilton
15.okey
Devami icin Link

Vay beeee:)))



Matilda yapmis Ejderha zamani ondan gormus ben de Ejderha zamanindan gordum ;) Link

Cumartesi, Ekim 01, 2005

''Attention'' Please :) Just 2 sec's for an interesting idea

Attention Marka T-shirlerin online katalogu . Kanli resimlerle dolu , T-shirtler oldukca guzel yani ben cok begendim , ama tanitim cok ilginc , etkileyici ve akilda kalici .Online satinalmak mumkun . T shirt alsam katalog da yollarlar mi sizce?

Cin'de Luks Urun Endustrisi Patlamaya Hazirlaniyor!!



"Onlari Shanghai 'de Beijing'de herhangi nir tasarim magzasina girerken gorebilirsiniz, bilhassa zarif giyimli olanlari ellerinde bir zarf dolusu nakit parayla bu magazalara girip ' evet iste o , bu ne?, iste ben onu istiyorum , Tam aradigim bu , Bu Italyan tasarimi mi? ' gibi sorular soruyorlar .'' diyor Vogue China dergisinin editoru Angelica Cheung..

Ernst Young tarafindan yapilan arastirmalara gore Cin'in onumuzdeki gunlerde ''Dunyadaki en fazla luks mal tuketilen ulke ''siralamasinda Amerika'yi geride birakacagi bekleniyor.

Japonya 'global pazarda %41 'lik oranla Lux markalarin satisinda tum dunyayi geride birakiyor. Cin'de ise 2015 yilinda bu oranin %29 a varacagi tahmin ediliyor. Bu yil luks giyim ve kozmetik urunlerin satisinda oran %20'ye ulasmis durumda.

Yvonne Han Shanghai Zincir restoranlarinin iki ortagindan biri , Gucci ya da Prada giyiyor , BMW kullaniyor , sehrin kalbinde oldukca modern bir daireye sahip .

Aylik kar paylasimi haricinde $4000 maas aliyor. Kira odemiyor, gelirinin nerdeyse tamamini gonul rahatligiyla harcayabiliyor ve bu nedenle her ay luks ve pahali etiketlere $5000 harciyor.

''Avrupali insanlar paralarini seyahat ve hayatin tadini cikarmak icin harciyor , Ama Cin'de durum boyle degil , Burda para tamamen gosteris icin kullaniliyor , mesela bir arkadasim gibi , yakin zamanda Porche 911 ' aldi'' diyor Yvonne Han .'' Aslinda Shanghai'de Porche sahibi olmak oldukca gereksiz cunku burda trafik genelde hizli akmaz ve yogun olur ama parasinin ne kadar fazla oldugunu gostermek icin iyi bir yol ''

Bugun Cin'de yarim milyona yakin dolar milyoneri bulunuyor ancak 30 milyonu aksin kisinin ise butcesi luks markalari alip kullanmaya elverisli . Bunlarin cogu genel anlamda luks urunlerin tuketicisi sinifinda degiller , ancak oyle gorunmeye hevesli durumdalar.

Mesela sekreterlik yapan bircok genc kiz 2-3 aylik maasinin nerdeyse tamamini bir tane Louis Vuitton cantaya yatiriyor., Boylelikle varlikli bir aileden geldikleri ya da zengin bir erkek arkadasa sahip olduklari izlenimini verebiliyorlar. Boylelikle cekici ve imrendirici bir goruntuye sahip olduklarini dusunuyorlar.

Cin pazari buyumeye ve olgunlasmaya devam ettikce artik marka olusumu giderek daha da onem kazaniyor.

Ancak Luks markalarin Cin'de karsilastigi iki buyuk sorun : Hizla yayilan taklit urunler ve Yuksek Gumruk vergileri .

Aslinda Cin'in icinde fiyatlar Hong Kong'a gore %20 daha pahali ama yine de Yvonne Han gibi insanlar gercegini kullanmak icin bu rakamlari odemeye razi oluyorlar, cunku Cin icin bu luks 20 yil once hayal bile edilemezdi.

Kaynak: BBC News

Cuma, Eylül 30, 2005

Give Bike Thieves No chance :))





Bisiklet cenneti olan amsterdam 'da bisiklet hirsizligi vakalari o kadar artmis ki bu durum gunluk hayatin bir parcasi haline gelmis adeta , hatta artik insanlar bisikletleri calindigina bu durumu polise haber vermiyorlarmis bile.. Polis de bu hirsizlik olaylarinin onune gecmek icin bir kampanya baslatmis . Ve bu posterleri hazirlatmis. Kirmizi bantta ''Bisiklet hirsilarina sans vermeyin '' anlamina gelen Geef fietsendieven geen kans! yaziyor.

Peki polis bu durumu nasil onlemeyi planliyormus? Polisler bizikletlerin yogunlukla parkedildikleri bolgelerde kullanicilarin ne gibi guvenlik onlemleri aldiklarini belirlemek amaciyla 1'den 4'e kadar puanlama sistemi olan bi cizelge hazirlamislar. Arka tekerlege halka kilit takmak ve sasiyi on tekerlege baglayan zincir kilit en guvenli yontem olarak belirlenmis ve 4 puanmis , hicbir guvenlik onleminin alinmamis olmasi ise 1 puanmis.

Bu kampanya ile hirsizligi ne kadar onleyebilecekleri tartisilir ama posterlerdeki fikir harika bence, ozellikle de yasli teyzeyi cok begendim , sanki olayi dogru noktadan yakalamislar :)

Perşembe, Eylül 29, 2005

Matt Haig icin Dunyanin En iyi 100 Markasi


MATT Haig geçen yıl piyasaya çıkardığı Marka Hataları (Brand Failures) kitabı iş yapınca bu kez de Marka Krallığı (Brand Royalty) isimli bir kitap çıkardı. Haig ilk kitabında tüm zamanların en büyük 100 markalama hatasından söz ediyordu. İkinci kitabında ise dünyanın en iyi 100 markasını belirliyor.
Kuşku yok ki dünyada yüzlerce başarılı marka var. Peki Haig 100 markayı nasıl seçti? Tabii ki sadece finansal başarılarına bakarak değil. Haig’in 100 markayı seçerken ne kadar uzun ömürlü olduklarına, yeni ürün geliştirme başarılarına, iş yerinde yaptıkları devrimlere, kitle iletişimi ve diğer küresel başarılarına bakmış ve markaları 17 farklı gruba ayırmış. Böylece ortaya belki de bugüne kadar yapılmış olan en kapsamlı, en eğlenceli, en aydınlatıcı marka öyküleri ortaya çıkmış. Haig’in marka sınıflandırması çok ilginç. Seçtiği markaları tanımlamak için kullandığı sıfatlar da..Haig markalar konusunda bugüne kadar yapılmış en başarılı çalışmayı gerçekleştirmiş. Haig’in sınıflandırmasını ve kullandığı sıfatları aşağıda özetliyorum.
Yenilikçi Markalar
1. Adidas: Performans markası
2. Sony: Öncü marka
3. Hoover: Anlamdaş marka
4.Xerox: Araştırma markası
5. American Express: Bütünlük markası
6. L’oreal: Bireysellik markası
7. Durex: Güvenilir marka
8. Mercedes-Benz: Prestij markası
9. Nescafe: Anında hazır marka
10. Toyata: Büyük-resim markası
Öncü Markalar
11. Heinz: Güven markası
12. Kellog’s: Aşinalık markası
13. Colgate: Toplam marka
14. Ford: Satış markası
15. Goodyear: Liderlik markası
17. Gilette: Traş markası
18. Wrigley: Yeni düşünce markası.
İlgi Dağıtan Markalar
19. MTV: Gençlik markası
20. Harry Potter: Öykü markası
21. Barbie: Kaçış markası
22. Disney: Nostaljik marka
Çizgideki Markalar
23. Cosmopolitan: Devrimci marka
24. Nokia: Çizgi marka
25. Toys’R Us: Kasılma markası
26. Subway: Odak markası
Kas Markaları
27. IBM: Çözüm markası
28. Wal-Mart: Ölçek markası
29. McDonald’s: Servis markası
30. Nike: Spor markası
31. Starbucks: Postmodern marka
32. Microsoft: Egemenlik markası
Ayırma Markaları
33. Pepsi: Farklılaşma markası
34. Hush Puppies: Gündelik marka
35. Timex: Kalıcılık markası
36. Evian: Saflık markası
37. Duracell: Uzun sürelilik markası
38. Danone: Sağlık markası
39. Heineken: Export markası
Statu Markaları
40. Rolex: Üstünlük markası
41. Courvoisier: Gizem markası
42. Louis Vuitton: Arzu markası
43. Moet&Chandon: Doğru mevsim markası
44. Burberry: Miras markası
45. BMW: Tanımlama markası
46. Gucci: Seçkinlerin markası
47. Tiffany& Co: Canlılık markası
Halk Markaları
48. Oprah Winfrey: Kurtarıcı marka
49. Jennifer Lopez: Superstar marka
50. David Beckham: İkon markası
Sorumluluk Markaları
51. Johnson&Johnson: Kriz yönetimi markası
52. Ben&Jerry’s: İlgilenme markası
53. Seeds of Change: İyilik markası
54: Cafedirect: Dürüst ticaret markası
55: MAC: Neden markası
56. Hewlett-Packard: Çalışanların markası
Geniş Markalar
57. Yamaha: Yoksayılan marka
58. Caterpillar: Sert marka
59. Virgin. Elastik marka
Duygu Markaları
60. Apple: Kült marka
61. Harley Davidson: Erkeklik markası
62. Zippo: Uzun ömürlülük markası
63: Jack Daniel’s: Kişilik markası
64. Chrysler: Romantik aşk markası
65: Guinness: Zamansızlık markası
Tasarım Markaları
66. IKEA. Demokratik marka
67. Audi: İlerleme markası
68. Bang/olufsen: Gelişim markası
69. Muji: Minimalizm markası
70. Vespa: Güzel marka
71. Converse: Miras markası
72. Volkswagen: Uzunömürlülük markası
Tutarlı markalar
73. Coca-Cola: Ulaşılamaz marka
74. Nivea: Süreklilik markası
75. Hard Rock Cafe: Anımsanmaya değer şeyler markası
76. Clarins: Uzmanlık markası
77. Campbell’s soup: Tektiplik markası
78. Budweiser: Hedeflenmiş marka
Reklamveren Markalar
79. Kraft: Hanehalkı markası
80. Absolut Vodka: Reklam markası
81.Benetton: Renk markası
82. Calvin Klein: Seks Markası
83. The Gap: Rahatlık markası
84.Diesel: İronik marka
Dağıtım Markaları
85. Avon: Esneyen marka
86. Hertz: Güvenilirlik markası
87. Domino’s Pizza: Eve servis markası
88. Dell: Doğrudan satış markası
89. Amazon: internet alışveriş markası
Hız Markaları
90. Reuters: Nesnellik markası
91. Fedex: İlk marka
92. Zara: Fast-fashion markası
93. Hello Kitty: Sevimli marka
94. Google. Arama markası
95. CNN: Bilgi markası
96. Hotmail: Virütük marka
Evrim Markaları
97. Bacardi: Karaip markası
98. HSBC: Kazanç markası
99. Intel: Eğiten marka
100. Samsung: Yükselen marka

Marka Soylesileri

**1-Makaniz icin birsey soylecek olsaydiniz bu ne olurdu?
**2-Size gore yapilabilecek en cilgin pazarlama yontemi?
**3-Markaniz hakkinda kimsenin bilmedigi birseyi bizimle paylasmanizi istesek?

Osman Arar-DAMAT TWEEN Marka Muduru
1-Basari
2-Dunyanin her tarafina bayragimizi dikmek icin , dunyadaki en iyi satis aglarini biraraya getirmek
3-Iceberg'e benziyor

Hayriye Erkan - STEFANEL Marka Muduru
1-Ozgurluk
2-Unlu bir televizyon programinda ; Stefanel dukkanlarinin onunde alisveris yapmak icin uyku tulumlarinin icinde bekleyen insanlarin gosterilmesi.
3-Logodaki kirmizi; birkac rengin birlesimi

Ozlem Daltaban - BIL'S Marka Muduru
1-Beyaz
2-Buyuk bir alanda toplu satis yapmak
3-Markamizin sadece on calismasi tam bir yil surdu

Elif Zulfikar - Swatch
1- Renkli
2-Bungee Jumping sirasinda ipin en gergin halinde swatch saat seklini almasi
3-Senede 420 adet saat tasarlaniyor

Nilgun Bodur Altayli - Lacoste Marka Muduru
1-Kalite
2-Canli mankenlerin kullanildigi billboard
3-Dunyanin her yerinde saniyede 1 adet Lacoste urunu satiliyor

Burcu Ozkanca - Pia Mia Marka Muduru
1-Moda
2-Havadan parasutle yapilan bir tanitim
3-Bizde gizlilige yer yok

Onlar boyle soylemisler , bazilari cok dikkatimi cekti mesela Swatch'dan Elif Hanim'in Bungee Jumping fikri oldukca etkileyici geldi bana . Oldukca bastan savma bir cevap ise Pia Mia'dan Burcu Ozkanca'nin ''bizde gizlilige yer yok'' demesi. Marka oldukca onemli bir kavram gunumuzde , Ozellikle gelismis ve de gelismekte olan ulkelerde .. Ve ayrica marka Sizin ne soylediginiz degil Tuketicinin nasil algiladigidir.
Ozellikle de tekstilde bir gercek olan Cin Egemenligini , düşük hacimli fakat nitelikli ürün talebini karşılayarak biraz da olsa engelleyebilir , Markaya, marka yönetimine yönelerek basari saglayabiliriz.

Pazar, Eylül 25, 2005

Ek$i Sozluk Dergi

Popüler internet sitelerinden olan Ekşi Sözlük, yazılı basında da kendini gösteriyor. Günde ortalama 3 milyon kez tıklanarak en sık takip edilen Ekşi Sözlük'ün dergisini de site yazarları hazırlıyor

Mizahi bir üslupla yansıtılmış haberlere, yorumlara ve bilgiye erişmek isteyenlerin favori sitesi Ekşi Sözlük'ün dergisi de, sitede yer almamış, yepyeni haberler, yorumlar ve yazılarla dolu olacak. Ekşi, tabloid formda bir haber dergisi görünümünde . Ancak haberler tamamen sitenin yazarlarının gündeme bakış açılarını yansıtan mizahi bir tarzda yansıtıyor. Haberlerin gerçek olması gibi bir zorunluluğu da yok. 8 sayfalık Ekşi 2 adlı bölümde ise, yine Ekşi Sözlük yazarlarının üslubuyla hazırlanan ciddi yazılar, araştırmalar ve dosyalar yer alıyor.

Dergi Aboneligi Iskencesi


Yaklasik iki saattir ''Trendsetter'' dergisine online yollardan kredi karti hikayesiyle uye olmaya calisiyorum , ama orayi karistirdim buraya tikladim bir turlu ise yarar bir yer bulamadim .
inat yaptim biraz telefonla arayip bilgi almayacagim diye , o kadar search yaptim ama sonuc ; su anda bulamadigimi blog sayfama yaziyorum .
Vatan Dergi grubunun merkezini aradim az once '' Merhaba , Ben Adana`dan ariyorum , Trendsetter dergi aboneligi ile ilgili biriyle gorusebilir miyim '' dedim , Nazik Bayan "Tabi, bi saniye '' dedi , ben yaklasik bir bucuk dakika kadar sabirla sinir oldugum hat aktarma muziklerinden bir tanesini dinledim , Sonuc ise yarar olsa unuturdum o bekleme suresini ancak , malesef biip biip biiippp.... ve hat kapandi .
Netice itibariyle son durum ; Ben bir mail yolladim info@trendsettermag.com adresine ve hala beklemedeyim .
Peki nedendi bu kadar caba? Hemen soyle izah edeyim ... Trendsetter oldukca kaliteli bir dergi ve her ayki sayisini takip etmeye calisyorum ancak Adana'da her kosedeki tekel bayinde , hiper market dergi reyonlarinda , dergi satan kitapcilarda kolayca bulunan bir dergi degil , Ben de zaten Istanbul Ataturk Havaalaninda Dis Hatlar bolumundeki gazete , dergi satan yerde tanismistim bu dergiyle ., tamamen tesadufen.
Hosuma gitti ve denk geldikce alir oldum .
Ben daha cok dergi okumayi seviyorum , Her ay duzenli takip ettigim , kolay bulunabilir, dergiler var ; Trendsetter kolay bulunmuyor Adana`da diye abone olmak istedim .
Merak ettigim ise su , neden bu derginin dagitimi konusunda internet sayfalarainda , cesitli dergi abonelik siteleri olmasina ragmen , herhangi bir aciklama yok ?
Bir ara arkadasim bana New York`tan dergi yolluyordu ve derginin icinden postcard formunda abonelik sozlesmeleri cikiyordu , oldukca kolay ve pratik.. Ama ben Turkiye`de bircok dergiyi takip ediyorum ve nerdeyse tamaminin icinden boyle bir form cikmadi ( Bir tek Atlas dergisinde denk geldim )
Su an itibariyle tek dilegim dergilere ulasmak icin bu kadar zorlanmamak , o nedenle bu konuya blog sayfamda degindim
Ohh be biraz da olsa rahatladim , Trendsetter`dan da makul bir cevap gelirse daha cok rahatlayacagim .

Cumartesi, Eylül 24, 2005

MoCo Loco


MoCo Loco oldukca eglenceli bir mobilya tasarimlari arsivi . Siz de benim gibi her yeni aksesuvara bakip ic gecirenlerdenseniz bence sizin icin gezmesi oldukca keyifli bir site olacak .

Dijital Mumluk



Bu seramik Mumluk`ta rakamlar ve mumlar birlikte ise yariyor . 1 den 99 a kadar istediginiz rakami bu 40 adet mumla yazabiliyorsunuz.Bu tasarim Italyan Paola firmasi icin Milan Mobilya fuarinda sergilenmek uzere gerceklestirilmis ... Her sene mum almaya gerek yok bir kere aliyorsun , ondan sonra temizzzz , degistir degistir ufle .......

Tasarimin siniri yok !

FS Elastik Klavye


Fs Elastik Klavye ; kaliteli slikondan uretilmis rengarenk birbirinden canli klavyelerle internette dolasirken ya da projelerle bogusurken ac susuz kalmaya gerek yok . Benim en buyuk sorunum bilgisayar basindayken simit susamlarini kontrol etmektir. Zira o kadar kontrol etmeme ragmen icini acsam bir simitlik susam cikacagini garanti edebilirim . bu klavyenin en begendigim ozelligi ise suyla sabunla yikanabilmesi ..

Perşembe, Eylül 22, 2005

Ikizim(!) :)



Size tipatip benzeyen , ustu basi herseyiyle birebir ayniniz olan bir minyature ne dersiniz? Hatta biraz daha ileri gidelim , o minyaturunuzun cocukken en sevdiginiz cizgi film karakteri gibi giydirilmesi , yada durun durun .. hadi sizden bir Skywalker yapalim , Cok eglenceli geliyor kulaga degil mi? Hayati daha kolay, daha pratik, daha yasanabilir icatlara hergun bir yenisi daha ekleniyor. Ama sanirim en eglencelisi bu olsa gerek;
Sizin ikiz minyaturunuzu yapmak icin bekleyen iki yer var su anda . Bir tanesi Andgor Toy , Zira bunlar sizin birebir ayninizin istediginiz sekilde giydirilmis minyaturunu 7 cok kolay adimda yapiveriyorlar , cok hos degil mi?
Digeri ise My Twinn ; Bunlar icin durum biraz daha oyuncaksi:) 3-12 yas arasi herhangi bir cocugun 23'' boyutunda , her detayi dusunulerek hazirlanmis oyuncagini yapiyorlar
Sitede onerilen 15 cesit yuz sekli, 4 cesit ten rengi,8 cesit goz rengi,8 cesit sac rengi, 11 cesit sac uzunlugu gibi siniflandirmalardan seciminizi yapiyorsunuz ve 119 dolardan baslayan fiyatlara cocuga birebir benzeyen oyuncaginiza 3-4 hafta icinde sahip olabiliyorsunuz , ..

Bence minyaturunuzu yapan firmanin yaptiklari oldukca eglenceli , basucunuzda sevgilinizle sizin minyaturunuzun olmasi ilgin colmaz miydi ?
Hepimiz biryerlere heykelimiz dikilse diye hayal kurmusuzdur , Heykel diktirmek zor olabilir ancak minyaturunuzu yaptirmak cok kolay .
Incelemeye deger bence

Çarşamba, Eylül 21, 2005

Kulah icinde Pizza



Huni Formunda pizza , Italya'da kesfedilmis( zaten baska nerede olabilirdi ki?)--Dusunsenize , pizza 'nin tum malzemeler dondurma kulahinin icine yerlestirilmis---' son fast-food cilginligi . Kono Pizza , pizza malzelemeleri oraya buraya dokulmeden , yemes kolay bi pizza yapmis , 1.5 Euro gibi bir fiyata icine istediginiz malezemeleri ekleterek hazirlatabileceginiz , 3 dakika firinlandiktan sonra afiyetle yemeye hazir oldukca sevimli br pizza . Kono'nun Italya'da,Roma, Milan, Verona, Udine, Salerno olmak uzere bes sehirde subesi bulunyor , ve franchising vermeye devam ediyor. Bu konsept su anda Ispanya (Madrid), Almanya(Kassel), Kuveyt ve Endonezya (Jakarta) gibi ulkelerde bazi firmalara satilmis.

Aslinda yeni ve daha once yapilmamis bircok sey gibi , bu da ilgi cekici olabilir.

Parkta yuruyus yaparken vazgecilmez gibi duran dondurmanin yerini , soguk havalarda kulahta pizza mi alacak dersiniz? Ya da bu fikir ne kadar sure sonra ulkemizde olacak ? Ha bi de Kulah Pizza da da en lezzetli yeri kulah dondurmadaki gibi sonu mu olacak ?Yoksa yakinda marketlerde Algida dolabinin yanida bi de Pizza dolabi mi olur ? Fikrin siniri yok ...

Pazartesi, Eylül 19, 2005

Daha yeni Basladim


Yaklasik iki haftadir birsuru blog sayfasi gezdim , cok dikkatimi cekti ve ben de bir tane olusturmaya karar verdim , sanirim yapabilirim . Muhtesem birsey oldugunu dusunuyorum , ve bu zamana kadar coktan birtane olusturabilirmisim , ama internet dunyasinda hicbirsey icin gec diil , Baslayalim bakalim

Pitchfork Media


Bu sitede yok yok... Albüm eleştrileri, yeni kayıtların kritikleri, oldukça profesyonel hazırlanmış bir site , vakit geçirmek için ideal , Downloads bölümünü de inceleyebilirsiniz, En yeni müzikler , cover'lar , soundtrackler .. Bunun yanında bir de röportajlar. Ok sustum , gerisi size kalsın Pitch

Andrew Cunanan ,Gianni Versace'yi neden öldürdü?

''İntikam duygusuyla dolu olana Cunanan ,Jeff Trail'i bir anlık öfke boşalması ile öldürdükten sonra seri dönülmez bir yola girdi.Diğer kurbanlarını ya intikam almak amacıyla , ya da sadece yoluna çıktıkları için öldürdü.Çünkü kurbanlar arasında görünürde hiçbir bağlantı yoktu.Versace'yi öldürme sebebi ise çok farklıydı.''
'' İnsanlar beni tanımıyor,tanıdıklarını sanıyorlar ama tanımıyorlar''
Yukarıdaki sözün sahibi Andrew Phillip Cunanan ; 1997 yazını magazin basınından takip edenler anımsayabilir.14 temmuz salı günü sabahı Gianni Versace , Miami'deki lüks malikanesinin merdivenlerinde başına isabet eden iki kurşunla yere yığıldığında,avluda elinde tabancasıyla duran Andrew Cunanan'dı. O güne kadar adı sanı duyulmamış bu adam birdenbire tekbir eylemiyle dünyanın ilgi odağı oluverdi.Aslında Versace'den önce işlediği cinayetler vardı ve FBI'ın en çok aranan ilk on listesindeydi. Ama kurban Gianni Versace gibi moda dünyası ve insanlar tarafından çok iyi tanınan , devrim niteliğinde akımlar yaratan . lüksü,şıklığı , feminenliği tasarımlarına başarıyla entegre eden biri olunca ; meday bütün organlarıyla olayın failine odaklandı.27 yaşındaki Cunanan bir anda insanlar tarafından merak edilen bir suç ikonu haline geldi. Bunda elbette Versace'nin giydirdiği giydirmediği,tanıdığı tanımadığı , sevdiği sevmediği gözü yaşlı birçok ünlünün de etkisi vardı.Prime-time haber bültenlerinin ilk sırasında , gazetelerin manşetlerinde ,Newsweek ,National Enquirer gibi dergilerin kapaklarında hep o vardı.
Bu genç adamın nasıl olup da insanları katleden bir ölüm makinesi haline geldiği de bolca tartışıldı.Onu suça ittiği düşünülen nedenlerin esasen'ruhundaki yaralar'olduğu konuşuldu durdu.Aslında 25 Temmuz Çarşamba gününe kadar yaşadığı hayat,bunu doğrulayacak ölçüde sansasyonel sayılabilirdi. 31 Ağustos 1969'da dört çocuklu bir ailenin en küçüğü olarak dünyaya gelen Cunanan ; San Diego'da dönemin kalburüstü ailelerinin yaşadığı Rancho Bernardo'da büyüdü.Başarılı ve sevilen bir insan olmak için gerekli herşeye sahipti;iyi bir aile , iyi bir eğitim,temiz ve güzel bir yüz ,rahat ve svimli tavırlar. Okulda çok popüler ve başarılı bir öğrenciydi ve arkadaşları onu unutulmayacak bir insan olarak tanımlıyorlardı.Babası,1988'de müşterilerini dolandırdığı ortaya çıktığı için Manila'ya kaçtı.Cunanan Calfornia Üniversitesi'ndeki eğitimini bırakarak babasının yanına yerleşti ancak belki de aradığını bulamadığı için Amerika'ya geri döndü.
Bir insanın yaşadıklarının geleceği üzerinde etkili olduğunu düşünürsek; Cunanan'ın geleceği 1990 yılında itibaren şekillenmeye başladı.O yılın başlarında San Fransisco'nun eşcinsel hayatında değişik kimliklere bürünerek göze batan biri olmuştu.Her zaman en pahalı restoranlara gidiyor,en kaliteli şampanyaları tercih ediyor,kaçak Cohiba puroları içiyordu.Pahalı deri ceketler ve ipek eşarplar ise gündelik kıyafetleri içinde önemli bir yere sahipti.İnanılmaz derecede sosyal,hoşgörülü ve kendine güvenliydi.İnsanlar onu çok beğeniyor hatta ona özeniyorlardı.İlgi odağı olmak Cunanan'ın tek istediği şeydi ve belki bu yüzden de gittiği heryerde hesabı kendisi ödemek istiyordu.Önemli biri gibi gözükmek için elinden geleni yaptığı halde , aslında o konumda sayılmazdı.İşsizdi ve başka insanlara bağımlı olarak yaşıyordu.Annesi onun için daha sonra ''pahalı bir erkek orospu'' demişti.Annesi haklıydı çünkü Cunanan'ın bu rahatlığı ve zenginliği,bir dizi yaşlı ve zengin eşcinsel hayat arkadaşlarından geliyordu.Fiziği tapılacak denli iyi olmasa da , sosyal zekası ve değişik cinsel fantezileri sayesinde hayat arkadaşlarının aldığı pahalı giyisileri , arabaları , hediyeleri hakediyordu.1996 yılının sonbaharında ise bu 'düşsel ' dünyayı darmadağın eden birşey oldu.Kimse tam olarak ne olduğunu anlamasa da yakın çevresi sorunun uyuşturucu olduğunu düşünüyordu.En son sanatsever sevgilisi de onu terketmişti ve Cunanan bir gece içinde yoksul ve çaresiz bir adam oluvermişti.Söylediği kadarıyla hayatında tek bir mükemmel ilişki olmuştu: David Madson adında Minneapolis'li bir mimar.Ancak Madson kendini Cunanan'dan uzak tutmaya çalışıyordu çünkü genç adam sokağa atıldıktan sonra uyuşturucu satmaya başlamıştı.Cunanan Nisan ayı ortalarında limiti dolmuş kredi kartıyla bankasını ikna ederek son bir first class uçak bileti aldı.İntikam almak için Minneapolis'e gidiyordu.
Bu tarihten sonra Cunanan'ın inanılmaz suç kariyeri başladı.Önce eski sevgilisi Madson ile buluştu ve evindeki bir davete katıldı.Ardından Jeff Trail adında 28 yaşında bir arkadaşını Madson 'ın evine çağırdı.O gn Madson'ın evinden gelen bağırışlar ve kavga sesleri ortada olağandışı bir durum olduğuna işaret ediyordu.Ve öyleydi de.. Cunanan Jeff Trail'i öldürdükten sonra eski erkek arkadaşı Madson'la kuzeye kaçtı ve orada bir göl kenarına gitti.Birkaç gün sonra bir balıkçı Madson'ın cesedini bulduğunda Cunanan çoktan olay mahallini terketmişti. Daha sonra da Chıcago'da ortaya çıktı ve Lee Miglin adında bir milyonerin evine sığındı.İstediği para,giyisi ve kaçmak için yeni bir arabaydı.Bunları elde ettikten sonra inanılmaz işkencelerle yaşlı emlak milyonerini öldürdü.Oradan New Jersey'e geçti ve orada da sebebi bilinmeyecek şekilde William Reese adlı bir mezarlık bekçisini katletti ve onun kamyonetiyle sırra kadem bastı.
Aranan kişi olmasına rağmen başarıyla saklanan Cunanan ,Miami South Beach'de mola verdi ve burada köhne bir otele yerleşti.Yerleştiği otel,dünyaca ünlü moda tasarımcısı Gianni Versace'nin 35 Milyon dolar harcayarak yaptırdığı malikanesi Casa Casuarina'dan sadece iki blok ötedeydi.Versace, 14 Temmuz Salı gnü malikanesinden ,her sabah yaptığı gibi, 8:30 sularında ayrıldı ve News Cafe'ye geldi Buradan kahve ve birkaç dergi satın aldıktan sonra eve döndü ama karşısında Cunanan'ı buldu.Genç adam Versace'yi ne olduğunu anlamasına bile fırsat vermeden vurdu.
Versace Cinayeti tüm dünyada şok etkisi yarattı ve doğal olarak herkes, dört cinayetten daha aranan bu adamı merak etmeye başladı.Ortalıkta polisin yakalayamadığı katil hakkında birçok dedikodu türemişti.Eşcinsel olduğu için kılık değiştirebileceğini söyleyenler , kurnaz ve zeki olduğunu söyleyenler,Kendisine AIDS bulaştıranlardan intikam aldığını söyleyenler, ..vs Ancak kimse gerçeğe yaklaşamıyordu.Andrew Cunanan sonuçta bir eşcinseldi ve kadın kılığında gezebilirdi neticede Brian DE Palma'nın 1980 yapımı Dressed To Kill filmini herkes izlemişti.Ancak Cunanan olay mahallinden çok uzak olmayan bir marinada iki ayrı teknede kalıyordu ve polis onu kendini öldürmüş bir vaziyette bulana kadar çok az dışarı çıkmıştı

''Cep '' Destekli Diyet




My food Phone ve Nutrax Cep Telefonu destekli Online diyet hizmeti veriyorlar. Kullanicilar kamera ozelligini destekleyen cep telefonlarindan hergun ne yediklerinin resimlerini cekip kendilerine hizmet veren kayitli diyetisyene web uzerinden yolluyorlar. Ve diyetisyen haftalik kontroller sonucunda diyetinizi takip ediyor . Maliyeti ise aylik USD 99 (EUR 79/GBP 53.70) civarinda ... Ne dersiniz ulkemizde uygulansa tutar mi sizce ?

Cin'de mi uretsek ? Cin'deki ureticiyle kendi ulkemizde mi ortak olsak?

OBC
Artik ''MIC''( Made in China) ya da MFC ( Made for China ) gibi kavramlari unutabilirsiniz , Yeni Trend ''OBC''(Owned By China) 'ya ne dersiniz ? Makaleyi okumanizi tavsiye ederim..Gumbur gumbur geliyor kucuk adamlar ...!

Rahatligin bu kadari



Her eve , isyerine lazim boyle birsey , ne dersiniz iyi mi olur kotu mu? Bence kesinlikle iyi olur cunku ise basladiktan sonra olusan ofis hastaliklarinin ( sirt agrisi , bel agrisi ) azalmasina etkisi olabilir




http://www.zedset.net/